İç mekan tasarımlarında proje içeriğine göre birçok değişik stili modern çizgiye uyarlayarak çağı yansıtıyoruz.
Mekan sahibi ile organik bir bağ kuruyoruz...
Her mekan kendine has sosyal etmenler ile kendi farklılığını ortaya koyar. Bu nedenle mekan tasarımına ve uygulamasına, kullanıcı ile organik bağ kuran, kullanıcının düşleri ile şekillenen, mekanı derinden hisseden ve ardından ona ihtiyaç duyduğu enerjiyi kazandıracak bir kurgu ile yaklaşıyoruz. Bununla birlikte, projeyi şekillendirirken mekan sahibi ile aramızda bir empati oluşuyor. Beğenilerini özümsememiz ve yaşam tarzlarını bilmemiz, ne istediklerini ve neye ihtiyaç duyabileceklerini tam olarak anlamamız projenin şekillenme sürecini oluşturuyor. Mekan sahibinin hayal ettiği yeni dünyayı, tasarım ve uygulamada sınırları zorlayarak, aynı zamanda mekan sahibiyle uyum içinde gerçekleştirdiğimiz ön hazırlıklardan sonra imzamız ile tamamlıyoruz.
Bizim tüm tasarımlarımızın temelinde çağı yansıtmak var.
İç mekan tasarımlarında proje içeriğine göre minimalist, endüstriyel, İskandinav, Klasik, Avangard, Rustik, Fransız, Bohem, Geçiş gibi birçok değişik stili modern çizgiye uyarlayarak ilerliyoruz. Bu şekilde Ozan Demirbaş Mimarlığın tasarımlarının dikkat çekici olmasını, iz bırakmasını ve güncel kalmasını sağlıyoruz. Bir mekana ruhunu verecek en önemli etkenlerden biri içindeki yaşanmışlıklar olacaktır. Elbette ki bu yaşanmışlıkların temeli mekan sahibinin hayal dünyasından geçtikten sonra bize ulaşır. Dolayısıyla mekan sahibini ve kurduğu hayali projenin dışında tutmak söz konusu değildir. Trendler yanısıra, doğru gözlem, uygulama teknikleri ve proje yönetimi, projenin başlangıcında önemli olduğu kadar sonucun kusursuz olmasında büyük rol oynar.